Son yıllarda diyetisyenlik mesleği ile ilgili ortalıkta dolaşan yanlış tanımlamalar ve bu mesleğin bir çok insan tarafından sahiplenilmesinden dolayı bu yazıyı yazma gereği duydum.
Diyetisyen, sağlıkla ilgili herhangi bir yüksek öğretim kurumunun en az 4 yıllık (bir yıl hazırlık ile 5 yıl) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden eğitim-öğretim programını tamamlayarak Beslenme ve Diyetetik Lisans Diploması ile Diyetisyen unvanı alarak diyetisyenlik mesleğini yapmaya ve uygulamaya hak kazanan kişidir.
Diyetisyenlik, büyüme, gelişme ve ömür boyu tüm bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması için beslenme biliminin ilkeleri doğrultusunda bireysel ve toplu beslenmenin plân ve programlarını düzenleyen; kurum ve kuruluşların özelliklerine göre bireylerin günlük enerji ve besin öğelerini hesaplar, Bu hesaplara uygun günlük, haftalık, aylık menüler düzenler. Besin öğesi, besin ve beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunlarını araştıran, değerlendiren, çözüm yolları bulan; var olan besin kaynaklarının ekonomi ve sağlık kurallarına uygun olarak kullanılmasını sağlayan, besin denetimini yapan, bu konularda fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik olarak sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesi amacıyla bireyi ve toplumu bilgilendiren, bilinçlendiren, doğuştan ve sonradan oluşan hastalıklar ve diğer özel durumlarda tıbbî ve cerrahî tedavilere uygun, doğal ve tedavi edici besinlerin bileşimlerine göre tıbbi beslenme tedavisi (diyet programı) planlayan, eğitim veren, eğitim programlarını planlayan uygulatan ve izleyen sağlık meslek alanıdır. Besin öğesinin olduğu her yerde diyetisyen vardır .Satın alınmasından pişmesine kadar araştırma değerlendirme ve çözüm üretme bu mesleğin içinde yer alır.Diyetisyen kişiyi bulunduğu ortama, duruma ekonomik şartlara , gelenek ve göreneklerine , hastalıklarına göre eğitmek bilgilendirmek ve takip etmek durumundadır. Yani bu mesleğin bir okulu vardır ve mezun olunca diploması vardır.
Diyet
kişiye özeldir o yüzden kişi iyice
tanınmadan diyet programına alınmaz.Bu dönemde
piyasa da bulunan ve bu işi bizim
ünvanımızla yapan bir çok kişi vardır. Almış
olduğu birkaç kurs veya okuduğu birkaç kitap sonrasında beslenme danışmanlığı
yaptığını iddia ederek, kendi kendine diyetisyen ünvanı verebilmektedir.
Bunların arasında edindiği kısıtlı bilgiyle kitap yazanlar, hatta bir merkez
açıp, medyayı da kullanarak isimlerini duyuranlar mevcuttur. Bu durumda ortaya
çıkan sonuç, ticari amaçlarla insanları kullanmaktan başka bir şey değildir.
Kilo vermek için pek çok şeyi denemiş ve çözüm bulamamış kişi, kilo vermek için
kendisine sunulan her türlü seçeneği deneyecek psikolojide olabildiğinden, bu
duyguları sözde diyetisyenler tarafından su istimal edilmektedir. Sizler sağlıklı beslenmek, kilo almak
veya kilo vermek için veya
beslenmeyi öğrenmek istiyorsanız kendinizi bu işi
bilenlere teslim ediniz. Diyetisyenlik diploması
sormak en doğal hakkınızdır. Sağlığınız önceliğiniz
olsun kendinizi emin ellere teslim
edin. Diyetisyenini seçmeden önce iyice araştırarak, gerçek anlamda
‘’diyetisyen’’ olduğundan emin olman; alacağın hizmet açısından oldukça
önemlidir.
Her gün sosyal ortamlarda;
televizyon, gazete veya dergi gibi yayınlarda bir sürü kişi aslında diyetisyen olmadığı
halde bir diyetisyen edasıyla insanlara kendilerince bilgiler veriyor ve
bunların bir çoğu gerçek diyetisyen olmayan kişiler… Bu kişiler spor
hocasından, doktorlara, işletme mezunundan turizmci gibi branşlardaki kişiler
televizyonda hemen hemen her kanalda sağlıklı beslenme, zayıflama,
hastalıklarda beslenme vs konularında konuşan
bir sürü insan var insanlar hepsini tek tek ilgiyle izleyip dedikleri her şeyi
not alıyorlar. Ama aslında hangi meslekten olduklarından haberleri yok çünkü
her konuk olarak çıktıkları programda ‘İç hastalıkları ve beslenme uzmanı’ yada
sadece ‘Beslenme uzmanı’ gibi unvanlarla anılıyorlar.
Diyetisyen olmayan ama diyetisyen ünvanı ile medyada anılan bazı isimleri gerçek meslekleriyle birlikte sizlerle paylaşıyorum…
İŞTE
DİYETİSYEN OLMAYANLAR!
1. Ahmet Maranki ; Endüstri mühendisi
2. Ayça Kaya ; Dahiliye uzmanı
3. Canan Karatay ;
Kardiyolog
4. Candan Pötöy ; Spor Hocası
5. Ender Saraç ; Aile hekimi
6. Feryal İlkova ; Gastroloji Uzmanı
7. Haluk Saçaklı ; Beden eğitimi öğretmeni
8. Haluk Gürışık ; Anestezi uzmanı
9. İbrahim Saraçoğlu ; Kimya profesörü
10. Gül Kaynak ; Turizmci
11. Gürkan Kubilay ; Dahiliye uzmanı
12. Leyla Onay ; Dahiliye uzmanı
13. Murat Topoğlu ; Pratisyen hekim
14. Murat Berksoy ; Aile hekimi
15. Muzaffer Kuşan ; Genel cerrah
16. Oya Yalçın ; Sağlıklı Yaşam Uzmanı
17. Sinan İbiş ; Radyoloji uzmanı
18. Şeyda Coşkun ; “Kısa süreli hayat arkadaşı” (Ayşe ARMAN’ın 26
Temmuz 2009 tarihli Hürriyet Gazetesi röportajından alınmıştır.)
19. Yasemin Bradley ; Pratisyen
Maalesef ülkemizde de kendini diyetisyen olarak tanımlayan ve siz değerli halkımıza yanlış önerilerde bulunan bazı spor hocaları, bazı doktorlar ve kendini yaşam koçu ilan eden kişiler mevcuttur. Bu nedenle sağlıklı beslenmeyi öğrenmek, zayıflama – kilo aldırma gibi beslenme programlarını düzenlenmesinde, metabolizma hastalıklarında beslenme programı oluşturmada başvuracağınız kişileri seçmeden önce iyice araştırarak, gerçek anlamda ‘’diyetisyen’’ olduğundan emin olmanız, alacağınız hizmet açısından oldukça önem arz etmektedir!!!